Eşin PAVYON’ a Gitmesi Boşanma Sebebi Midir?
Evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine karşı pek çok yükümlülüğünün varlığından bahsetmek mümkün olacaktır. Sadakat yükümlülüğü ve karşılıklı güven duygusunun temin edilmesi bunların en başında sayılabilecektir. Eş olmaktan kaynaklı olarak ihlal edilebilmesi söz konusu olan bu gibi sorumluluklar, boşanma davası söz konusu olduğunda bazı sonuçlar doğurabilecektir. Pavyona gitmemek eşler arasında bahsi geçen sorumluluklardan veya yükümlülüklerden biri olarak sayılabilecek midir? Sonuçta evliliğin ve ailenin korunması bakımından söz konusu olan bu yükümlülükler ağırlıklı olarak bir takım sorumlulukların gerçekleştirilmesine yöneliktir. O halde bir şeyi yapmama mesela pavyona gitmeme hali de evlilik birliği çerçevesinde bir sorumluluk olarak mı karşımıza çıkacaktır?
T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20443 E., 2014/3624 Sayılı Kararı bu hususta oldukça önemli bir düzenlemeye yer vermektedir. İlgili karar uyarınca (…)kocanın düzenli işte çalışmaması, genelev ve pavyon gibi uygunsuz yerlere gitmesi güven sarsıcı davranış niteliğindedir(…). Anılan karar uyarınca eşler arasında güven sarsıcı davranışta bulunulmasının evliliğin sürdürülebilirliğine ne denli zarar verebileceği açıkça ortadadır. Sonuçta eşler karşılıklı olarak sadakat yükümlülüğü altındadırlar. Bu durumda Yargıtay’ın eşin pavyona gitmesine ilişkin olarak güven sarsıcı davranış nitelendirmesinde bulunması hukuka uygun bir değerlendirmedir. TMK m.185/3 :” Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Burada sadık kalmak denildiğinde yalnızca eş dışında bir kimse ile cinsel birliktelik yaşanması mı anlaşılacaktır? Yani sadakat yükümlülüğünün sınırlarını belirleyen tek unsur eşe fiziksel olarak sadık kalmak mıdır? Buna ilişkin olarak TMK m. 161 uyarınca zina/aldatma nedeniyle boşanma sebebi kanunda özel olarak düzenlenmiştir. O halde, sadakat yükümlülüğünün çerçevesi zina ile sınırlı olsaydı, pavyona gitmenin güven sarsıcı davranış sayılması pekte mümkün olmayacaktı.
Yargıtay, sadakat yükümlülüğüne ilişkin olarak ‘içten bağlılık ilkesi’ nin önemine değinmektedir. Öyle ki, eşler arasında hem fiziksel anlamda hem de duygusal anlamda içten bir bağlılığın gerekliliği aranacaktır. Eşlerin birbirlerini yalnızca zina ile aldatmamış olması yeterli olmayacak, aynı zaman da birbirlerine karşı sosyal, duygusal ve benzeri bağlamlarda da sorumlulukları söz konusu olacaktır.
PAVYON’ a Gidilmesi Onur Kırıcı Davranış Sayılır Mı?
TMK m.162/1 uyarınca :” Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.” Ağır derecede onur kırıcı davranışın tam bir tanımının bulunmaması ile birlikte, doktrinde eşin onuruna hakaret etmek veya eşi küçük düşürme maksadı ile yapılan hareket olarak değerlendirilmektedir. O halde, eşin pavyona gitmesi sebebiyle ihlal edilen güven nedeniyle TMK m.162/1 uyarınca onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası açmanın yerinde olmayacağı kanaatindeyiz.
PAVYON’ a Gidilmesi Haysiyetsiz Hayat Sürme Sayılır Mı?
Haysiyetsiz hayat sürme, TMK m.163’de özel olarak düzenlenmiştir. TMK m.163 uyarınca:” Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.” Pavyona gitme sebebiyle TMK m.163 uyarınca haysiyetsiz hayat sürülmesi nedenine dayanarak boşanma davası açmak mümkün müdür? Doktrinde haysiyetsiz hayat sürme hayat kadını olma gibi bir defalık değil, süreklilik arz eden bir eylemin söz konusu olması gerekmektedir. Yani bir defalık pavyona gitme eylemi hiçbir suretle haysiyetsiz hayat sürme kapsamında değerlendirilemez. Ancak süreklilik arz eden bir eylem söz konusu ise somut olay nazarında değerlendirilmeye alınması mümkün olabilecektir.
PAVYON’ a Gitmek Evlilik Birliğini Temelinden Sarsar Mı?
TMK m.166/1 :” Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının söz konusu olması için eşlerin ortak hayatlarını sürdürmelerinin beklenememesi durumu söz konusu olmalarıdır. Bu maddenin konumuz ile bağlantısı ise şu şekilde özetlenebilecektir: Eğer ki eşin pavyona gitmesi, diğer eş bakımından ortak hayatın devam etmesini imkansızlaştırmışsa, TMK m.166/1 uyarınca boşanma davası açılabilmesi söz konusu olacaktır. Pavyona gidilmesine ilişkin Yargıtay’ın verdiği kararı hatırlamak gerekirse, T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/20443 E., 2014/3624 Sayılı Kararı uyarınca kocanın düzenli işte çalışmaması, genelev ve pavyon gibi uygunsuz yerlere gitmesi güven sarsıcı davranış niteliğindedir(…). Pavyona gidilmesi eşler bakımından güven sarsıcı davranış olduğuna göre, güven eşlerin temel yükümlülükleri arasında ve sadakat yükümlülüğü ile birlikte değerlendirilmesi gereken bir kavram olduğuna göre, somut olay nazarında değerlendirmekle birlikte, pavyona gitmenin evlilik birliğini temelinden sarsacağından bahsetmek mümkün olabilecektir.