Avukat Müge Büke - LOGO

Nişanlanma Nedir?



Dolandırıcılık Uyarısı: 0533 455 6233 telefon numarası haricinde sizinle iletişime geçen kötü niyetli kişilere karşı dikkatli olun!

Müge Büke ismini ve fotoğrafını taklit eden dolandırıcılar, sizden para veya başka bir şey talep ediyorsa itibar etmeyin..





 

NİŞANLANMA NEDİR?
Nişanlanma, karşı cinsten olan iki insanın yani bir erkek ile bir kadının karşılıklı olarak evlenme taahhüdünde bulunmasıdır. Bu hukuki işlem aracılığı ile taraflar birbirlerine evlenme vaadinde bulunmuş olurlar. TMK m.118/1 uyarınca :” Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.” Ancak, nişanlanma evliliğe zorla ikna etmek için dava hakkı vermeyecektir.

NİŞANLILIĞIN HÜKÜMLERİ NELERDİR?
1- Evliliği gerçekleştirme yükümlülüğü
2- Sadakat yükümlülüğü
3- Nişanlıların ‘yakın’ sayılmaları
4- Tanıklıktan kaçınma ve hakimlikten çekinme

Nişanlanan tarafların birbirlerine karşı olan ilk ve temel yükümlülüğü evlenmektir. Bu evlilik taahhüdünden kaynaklı olarak tarafların birbirilerine karşı sadakat yükümlülüğü vardır. Ancak, nişanlılığın hükümlerine ilişkin bir diğer düzenleme uyarınca, taraflar yani nişanlılar birbirlerine karşı hukuki yönden yakın sayılmaktadırlar. Söz konusu düzenleme, hukuken kan veya kayın hışmı olmayan kimselerin bile, nişanlılık halinde kanunen ‘yakın’ sayılabilmelerine ilişkindir. Buna örnek olarak TMK m. 510/b.1 :” Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse” gösterilebilecektir. Son olarak, ilgili hukuki düzenlemeler uyarınca, gerekli durumlarda nişanlılar arasında tanıklıktan kaçınma ve hakimlikten çekinme halleri hukuken düzenlenmiştir. Hiç kimse, nişanlısının taraf olduğu bir davada tanıklık etmek zorunda değildir. Yine benzer şekilde, hiç kimse nişanlısının taraf olduğu bir davada hakimlik yapamayacaktır. Bu sebeple, tanıklıktan kaçınma hali söz konusu iken, hakimlikten çekinme kaçınılmaz olacaktır.

NİŞANLILIĞIN SONA ERMESİNİN SONUÇLARI NELERDİR?
Nişanlılığın sona ermesine hukuken bazı sonuçlar bağlanmıştır. Nişanlılık ilişkisinin sona ermesine bağlanan hukuki sonuçlar şu şekilde sıralanabilmektedir: Maddi tazminat, manevi tazminat, hediye edilenlerin iadesi şeklinde kısaca sınıflandırılabilecektir.
1- Maddi Tazminat
2- Manevi Tazminat
3- Hediyelerin İadesi

NİŞANLILIĞIN SONA ERMESİNDE KİMLER MADDİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLİR?
TMK m.120 uyarınca nişanın bozulması halinde maddi tazminatın koşulları düzenlenmiştir: “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.” İlgili kanun hükmü uyarınca, nişanın haklı bir sebep olmaksızın bozulması halinde yada nişanın diğer tarafının kusurlu davranışı ile nişanın bozulmasına sebep olması gerekmektedir. Ayrıca TMK m.120/2 uyarınca maddi tazminat talebi, nişanlanan kimsenin ana ve babası ya da onlar gibi davranan kimseler de yapmış oldukları masraflar çerçevesinde maddi tazminat talep edebilecektirler.

NİŞANLILIĞIN SONA ERMESİNDE KİMLER MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLİR?
Nişanın bozulmasından kaynaklı olarak, kişilik hakları diğer tarafın kusuru nedeniyle zarar gören taraf, nişanlılığın kusurlu tarafından manevi tazminat talep edebilecektir. TMK m.121 uyarınca :” Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” İlgili kanun hükmünden de açıkça anlaşılabileceği üzere, manevi tazminat talep edilebilmesi için bir takım şartlar bulunmalıdır. Nişan bozulmalıdır, nişanın bozulması sebebiyle nişanlı kişinin kişilik hakları saldırıya uğramalıdır.

NİŞANLILIĞIN SONA ERMESİNDE HEDİYELERİN İADESİ GEREKİR Mİ?
TMK m.122 uyarınca : “Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.” Maddi ve manevi tazminat taleplerinden bağımsız olarak hediyelerin iadesi konusu nişanın bozulmasına ya da kusur durumuna ilişkin değildir. Yani taraflardan biri nişanın bozulmasında kusurlu olsa bile hediyelerin iadesini talep edebilecektir. Yargıtay 3. HD 14.05.2015, 2015/3347 E., 2015/ 8639 K. (Kazancı) :” Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz…” Ayrıca, nişanlıların ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de diğer tarafa vermiş oldukları hediyelerin iadesini talep edebilecektirler.

NİŞANLILIĞIN SONA ERMESİNDE ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?
Zamanaşımına ilişkin düzenleme TMK m.123’de yer almaktadır. Maddi tazminat, manevi tazminat ve hediyelerin iadesi hususlarına ilişkin zamanaşımı süresi belirlenirken TMK m.123 dikkate alınacaktır. İlgili kanuni düzenleme uyarınca, TMK m.123:” Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” Kanunda da açıkça belirtildiği üzere, nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları bir yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

NİŞANIN BOZULMASI HALİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMELER NELERDİR?
Nişan konusu aile hukukunun temel hukuki düzenlemeleri arasında yer almaktadır. Anılan sebeple, nişanın bozulması sebebiyle açılan davalarda aile mahkemeleri görevli mahkeme olacaktır. Fakat, aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla görevli mahkeme olacaktır. Yetkili mahkeme ise, genel yetkili mahkemeye göre belirlenecektir.